Bu Vatanın Topragında Yaşayanlar Bu vatana Borcludurlar...Bu Vatan borcu ancak ...

31 Aralık 2007 ...yani Türkiye Cumhuriteinde kişi başına düşen gelirin daha azalacagı ve simide yapılan zammın üç gün boyunca anahaberlerde konuşulacagı bir ve hatta pirinç yani bir tahıl olan pirinc...hani ekersiniz cıkar ya ...işte o pirincin ithal edildigi yeni bir yılın ilk akşamı 31 Aralık 2007 akşamı ve bu sıkıntıların başlayacagı yeni bir yılın son arefesinde her nedense bilinmez ^aman! sabbahlar olmasın! ^ sloganı ile hakikaten sabahlara kadar ne inanç taşları ne Cumhuriyet kutlamaları ne de Çayeli nin düşman işgali nden kurtuluşunu günü olmayan bugünde sabahlara kadar ne için eglendigimizi düşünmeden bir takım mutluluk gösterileri yaptıgımız o gece bir olay daha oldu...aslına bakarsanız ve Türkiye Cumhuriyeti nin bir ferdi olarak tüm dünya insanlarından farklı bir kulvarda sayarsanız kendinizi ( ki öylesiniz) objektif olmalısınız.Zeki olmak zorundasınız.bir olay planlı bir şekilde yapıldı...TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ Türk milletini İftiharıdır ve güveni tamdır ve asla şüphe etmez Bu yüce Millet askerinden...Nizamiye duacısıdır askerin anası...zeval gelmesin diye sehid oglunu ardından kendiside girer topragın altına bir Baba...Bu memeleketin insanı tam inanır Silahlı Kuvvetlerine...bu güveni Uzak dogu illerinden latin amerika vilayetlerine afrika dahil her kıta da Türk ordusu nun kendi milletine verdigi güven ve çeşitli başarılı dag oparasyonları ile can-ı gönül den yapmış oldugu sayısız başarılı operasyonları ile şerefli bir imaj bırakmıştır...Çünkü Dünya nın kalbi orta dogu da atıyor...ve Türkiye Cumhuriyeti bu soguk savaş ortamında yeterli ve gerekli söz sahibidir..ve uygular...Bir ülkeyi ayakta tutan güçlerden biri ve belki en büyügü halk diplomasi ve askeri ilişkilerin düzenli ve birbirine olan şartsız samimi baglarıdır...o halde bu memleketi çekemeyen dış taribatlar buna bir yenisin daha eklemek için her türlü çirkefi yaparlar diye düşünürsek...çok düşünmeden buna tabi ki evet deriz...Türk Silahlı Kuvvetlerini güneydogu sınırında Güz operaasyonu daglıca operasyonu olarak bilinen operasyon da hayince bir karakol baskınına ugratılmış ve 12 askeri şehid vermiştir...ardından gecen 70 gün sonra yine aynı karakol da tarihler 31 Aralık 2007 yi gösteriyor...bu karakol 70 gün önce şehid verdi...bu dogru ama 31 Aralık gecesi aynı karakol komutanı ve cesitli askerler batılı inançlarına dayalı olan ama globalleşmiş bir sevinci tüm dünya ile beraber kutlamak adına bir eglence düzenlediler ve sundular...31 Aralık 2007 den bu yana geçmiş olan yaklaşık 4,5 ay süre zarfından sonra medya da haber aynen şöyle lanse edildi : 70 gün önce daglıca baskınını yaşayan ve 12 şehid veren karakol 31 Aralık yani baskından 70 gün sonra yılbaşı kutlamaları yaptılar ve hiçbirşey yaşanmamış gibi eglendiler...

buraya kadar olay oldugu gibi söylenenler ve anlatılanlar ölçüsünde degerlendirilir ve askeriye ye yani Türk Silahlı kuvvetlerine ters düşen bir durum göz önüne serilmiş olur...acaba ? acaba hakikaten öyle midir...acaba şu düşünülemez mi ? : kınalı kuzularını yani el bebek göz bebek büyüttükleri aslan misali erkek evladlarını askere gönderip sehid veren bu insanlara askeriye nin aslında bakın nasıl bir yer oldugunu nasıl kötü bir yer gibi algılanmasını istemeleri cabası olamaz mı altında...halbu ki daglıca karakolun da ki karakol komutanı bir askerdir ve bir insandır ve aynı sekilde emri altında askerliklerini ifa eden rütbeli rütbesiz erler de öyle...bunlar insan...ve yeterince şarapnel ve bazuka sesi ile uyanmışlar şafak sayarken kaç rüya da anne elini tutarken ...bir gün eglenmek istemeleri..olayı illa ki ^şehid veren karakol egleniyor^ diye bir haber olarak gösterip bu fedakar Türk toplumu ile onun Silahlı kuvvetlerini ters mi düşürmektir...unutmayın medya ülke siyasetini gündemini ve hatta bunlar bir yana ülke kültürünü degiştirme gücüne sahiptir...ve Kapitalist düzenin işledigi dünya topraklarında para güçtür,iktdardır.satın alamayacagı menfaat yoktur...bundan sonrasının resmini siz çizin...ilginiz için teşekkür ederim ...